Müslüman Allah’ın dînini ve Allah’a karşı nasıl saygılı olacağını öğrenmeden gerçek takvâyı elde etmesi mümkün değildir. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ‘’ Kulları içinden ancak âlimler Allah’tan (gereğince) korkar.’’ [Fatır(35) 28] çünkü cahil kişi yapıp yapmaması gereken şeyleri bilemez. Bunun için ilim ibadetlerin en üstünü, cennete ulaşmanın yolu ve kişiye hayır murad edilmesinin referansıdır.
Büyük Günahların Bağışlanması İçin Tevbe Şarttır
İslâm âlimleri iyiliklerin küçük günahlara kefaret olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Büyük günahlara gelince bunlar ‘’ Allah’a ortak koşmak, sihir (büyü) yapmak, Allah’ın haram kıldığı bir nefsi haksız yere öldürmek, faiz yemek, yetim malı yemek, savaş meydanından kaçmak, namuslu ve hiçbir şeyden haberi olmayan kadınlara zina isnat etmek, ana-babaya asi olmak, şarap içmek gibi Allah’ın ağır azapla tehdit ettiği günahlardır. Bu günahların affı için tevbe etmek şarttır. Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: ‘’ Şu da muhakkak ki ben, tevbe eden inanan ve yararlı iş yapan, sonra (böylece) doğru yolda giden kimseyi bağışlarım.’’ [Tâhâ (20) 82]
Bilindiği gibi eğer günah kul hakkı ile alâkalı değilse tevbenin şartı üçtür:
a-)Pişman olmak
b-)Günahı terk etmek
c-)Bir daha yapmamaya karar vermektir.
Şayet günah hırsızlık, gasp, adam öldürmek gibi kul hakkı ile alâkalı bir günah ise o zaman hak sahiplerine haklarını ödemek yahut onlardan helâllik isteyip helâl etmelerini temin etmek şarttır. Bu gerçekleştiği zaman Allah’tan tevbenin kabulü, günahların affı hatta günahların sevaba dönüştürülmesi umulur.